• =?UTF-8?B?w5Z5a8O8bGVyaXlsZSBLYXJhY2FvxJ9sYW4gLyDEsE5DRUPEsEtURU4gQsSwU

    From steve21fish@gmail.com@21:1/5 to All on Mon Jun 22 19:25:21 2020
    https://www.yumuktepe.com/oykuleriyle-karacaoglan-incecikten-bir-kar-yagar-ali-uysal/

    Öyküleriyle Karacaoğlan / İNCECİKTEN BİR KAR YAĞAR – Ali UYSAL

    Çok kullanılmayan bir deyim: sevmeyi sevmek. En çok ona yakışır bu söylem. Sevmeyi onun kadar seven bir ikinci kişi yoktur yer yüzünde. Yaratılan her şey sevmekten kesinlikle geri durmaz.

    Karacaoğlan ben bu düşü yoramam
    Açıp defterimi yine düremem
    Gelin iyi kıza kötü diyemem
    İkiniz de benimsiniz sevdiğim

    İşte onun sevmek konusundaki değişmeyen yaratılışı. İlkbahar geldiğinde çevreye kokular yayan çiçekleri, gökte dizim dizim turnaları nasıl severse kara kışta yağan lapa lapa karları, dondurucu soğukları öyle severdi.
    Torosların da yazı yaz, kışı kış! İki mevsim güzellikte birbiriyle yarışır. Yörük çadırları kara kışta ayrı bir güzellik sergiler. Bu çadırlar iki özelliktedir: Üç direkli, çok direkli. Çok direklilere yöre insanları “sar
    keçili” çadırı adını vermiştir. Dört köşeli görkemli çadırlardır. Dam gibidir. Kışın en soğuk günlerinde karlarla kucak kucağa yatarsın hiç de üşümezsin.

    O günlerde Karacaoğlan’la sevgilisi Elif arasında sorunlar vardı. Oba beyinin oğlu onlara huzur vermiyordu. Bey oğlu olduğu için de üstesinden gelinmiyordu. Kararan bir dünyadan ak pak bir dünyaya çıkıverdi çadırdan. Dağ taş
    beyazlara bürünmüş. Bir de poyraz çıkmış mı yuvasından. Yörük ağzıyla tu desen yere düşmez. Yelin böylesine deli hoyraz (poyraz) derler o yörede. Karları söküp söküp yerlerinden savuruyor göklere deli poyraz. Kara çalıların ü
    stünde domur domur parıldayan karlar yerlere dökülüyor, yerdeki karlar poyrazın önünde tozarak havalara savruluyor.

    Fakat o da ne! Karlar tozarken Elif’in adını ünlüyor. Derken tüm sesler Elif’e dönüşüyor. Bir sevgi patlaması bu! Bu duyguyu türkülere dökmemek olamaz:

    İncecikten bir kar yağar
    Tozar Elif Elif diye
    Deli gönül abdal olmuş
    Gezer Elif Elif diye

    Elif’in uğru nakışlıbir
    Yavru balaban bakışlı
    Yayla çiçeği kokuşlu
    Kokar Elif Elif diye

    Elif kaşlarını çatar
    Gamzesi sineme batar
    Ak elleri kalem tutar
    Yazar Elif Elif diye

    Evlerinin önü çardak
    Elif’in elinde bardak
    Sanki yeşil başlı ördek
    Yüzer Elif Elif diye

    Karac’oğlan eğmelerin
    Gönül vermez değmelerin
    İliklemiş düğmelerin
    Çözer Elif Elif diye

    Türkü bitti, saz sustu. Ne var ki ses susmadı. Dağ dağ, koyak koyak, köy köy dolaşmaya başladı.

    --- SoupGate-Win32 v1.05
    * Origin: fsxNet Usenet Gateway (21:1/5)